“Her şey insanın hayatının anlamını nerede bulduğuna bağlıdır.”-Tarkovsky
Kategori -Feyza Bengül
1997’nin baharında kendi kışıma doğmuşum. Moleküler Biyoloji ve Genetik
okuyup, edebiyatla birinci dereceden ilgileniyorum. ‘‘Ne alaka?’’ derseniz
Mendel ile Marquez’in kardeş olduğu bir dünyadanım. Bilmem anlatabildim mi?
‘‘Yazmak yaşanmamış hayatlardan alınan intikamdır.’’ der yazar.
Yaşayamadıklarımızın peşinde, var olma telaşı, kendimiz olma çabaları bakın
buralar.
İnsan, hayatta büyük konuşur. Yapmam dediği şeyleri yapar, yaşamam dediği durumlarda yaşar ve deneye yanıla kendini var eder. İşte Feyza Bengül, bireyin...
15 Temmuz gecesi kelimelere dökülebilseydi sanırız karşılığı bu satırlar olurdu. Feyza Bengül’den geceye, güne ve unutulmayacaklara dair bir yazı…...
Eğer olur da okuma listenizdeki kitap sayısını bir tane daha arttırmak isterseniz bu yazı tam da size göre! Feyza Bengül, Kaan Murat Yanık’ın Butimar...
Akşam kanatlarını şehrin üzerine indirmeye başladığında hiç kimseye benzemez yine de herkesten bir farkı olmazdı. Parmaklarının arasındaki sigaradan gözlerini...
Takvimlere inanmayı bıraktık. Zaten rüyaların fotoğrafını çekebilecek teknolojiye de ulaşamadık… Bir yol çıkıyor bazı köşeleri dönünce karşımıza...
Günlerden bir gün, bir ıslak cadde boyu yürüyüp vardığımda varacağım yere lime lime olmuş yağmur bulutları altında, anlayacaktım. Hiçbir kelime yetmeyecekti...
Sevgili Dünya, Kulpu kırıldığında dahi fincanları bile atmayan insandım ben. Vazgeçer miydim sence kolay kolay? Gideceğim diye diye yollar eskitmişim...
15 yaşında yazmayı bırakan ve ardında hayallerinden miras yalnızca mezarı başındaki kitabe olan Clement Cadou’ya ithafen. Clement on beş yaşındaydı. On beş...
‘’ Bak şu karşı evin yaşlı, huysuz bir kedisi var.’’ Buruşuk, titrek parmağıyla kirli pencereyi göstererek kanıtlamaya çalışırcasına tekrarlıyor cümlelerini...